21 Ağustos 2015 Cuma


AYDEDE


Gecenin bir vaktinde,
Gözleri, döktü defteri önüne
Bir anlattı, bir anlattı, pir anlattı.

Yüzünün kızarıp kızarmadığından
Emin değilim amma
Başı düştü önüne...
Belki utandı garibim
Belki,
“ Bekâra eş boşamak kolaydır dostum!”
Belki de,
“ Şu dünyada akıl vermediğim zat kalmadı” dedi.

Açıklık getirdi Aydede
“Paslanmış kilitsin sen “dedi
“Kilidin hasısın” da dedi
“Dört yanında yağlar
Üstelik hazır eden sensin”
Göz ucuyla baktı ona
Bunları kendi bilmiyor muydu?
Ya sabır çekti.

Gecenin bir vaktinde
Yıldızların tümü tepesinde
Konuşan Aydede,
Yakalamışken zavallıyı
Formda da belli
Hem iğneliyor
Hem de gaz veriyordu.

“Sus” diyemedi
Konuşursam susar belki dedi
Ses tonu sert,
“Dönmüyor kilit işte” dedi
Uzattı kilidi ve ekledi:
“İnanmıyorsan bir de sen bak,
Pohpohlamakla olsaydı bu iş
Gazın da pompanın da hassı bende
Aklını kendine sakla Aydede!”

“ Ne halin varsa gör de şuna ”dedi
Yıldızlardan biri Aydede'ye
Ve de ekledi:
“Ukalaymış da üstelik...”
Yukarıda söyledikleri ne ise de
Aşağıdaki,
Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı” oldu biraz
Aslan yatağından bellidir...

Gün kötü geçti onun için
Aydede mi etkili oldu bunda
Yıldızlar mı bilinmez
Farkındayım ben demedi bakın
Hani derler ya,
Suç gelin olmuş,
Sahiplenmemiş kimse...

Ertesi gün,
Bir kilide baktı o
Bir de yağa
Ertesi gün de öyle yaptı da
Ertesi gün de.

Offff dememek olası değildi onun için,
Tepesinde Aydede,
Fark etmiyor gibi yazsa kaç yazar hani
Gözleri üzerinde
Kararlı da belli
Atmazsa adım
Başlamazsa bir yerlerden
“İnsan yerine koyduk da seni
Bir şeyler dedik “diyecek gibi
Ve hep birlikte yıldızlar
Saklandıkları yerlerden çıkıp
El vurarak seslik oluşturacaklar
Baskı kuracaklar, diyecekler Aydede’ye:
“Ne hali varsa görsün, ne halin varsa görsün”

Tıkla çıt arasında bir ses
Aynı sesi telaffuz olanaksız
Çalışan anahtar ne güzel de açıyor kilidi
Her kilitlenişinde
En küçüğün elinde bahsettiğim kilit
Ve söz meclisten dışarı
Izbandut gibi biri
Kan ter içinde üstelik elinde de bir kilit,
Anahtarı içinde,
İçinde de, dönmüyor ki dönmüyor
Anahtar paslı değil, paslı olan kilit
Belli ki paslanmış iyice...
Aydede’nin bir gözü orada
Bir gözü üstünde
Korkarım patlayıp haykıracak şimdi:
Kımıldasana,
Sözümü havada bırakarak onurumu kırmasana.

Derken, bir alkış koptu birden
Mini mini bir yıldız
Alkışladı, coşkulu gibi geldi ona
Alaya mı aldı bilmem
Elimi yüzümü yıkadığını görmüş
Hem saf hem deneyimsiz
Mana çıkartmış
Sabırla koruk helva olur deyip
Sıvayacak kolları sanmış
Başlarsam bitireceğine yürekten inanmış,
Bir anlattı bir anlattı Aydede’ye
Kımıldattın onu, dedi gerisi gelecek
Aydede de gülümsedi,
Dedi, ölü toprağını atsa üzerinden bir
Akşam olunca,
Oldu olmadıyı geçip de
Bir şeyler yaptım dese
O yıldız, yıldızı olacak
Elimden tutmaya karar verdi,
Koştu geldi kondu avucuma dese bu yeter,
Yürüyecek de işte
Paslanmış iyice
Ümidini yitirenler,
Bırakın ne hali varsa görsün demiş,
Yaşam bu işte,
Ümit bu işte;
Bu kez olacak
Binin bin biri var...

Sözün özü,
Yürüdüğün düz yolda bile patlayabilir
Lastik bir gün,

Duyan da, tövbe yarabbi...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder