28 Eylül 2015 Pazartesi


AĞLANACAK HALİMİZE GÜLERİZ
Hoşça kal ciğerim, Allahaısmarladık, dedim
Bye-bye (bay bay) demek için açtıysa da ağzını
Asılan çehremi görünce, belki korktu
Belki Türk olduğunu anımsadı Türkçeden utandı
Bayyy çirkinliğinden vaz geçti, güle güle ciğerim dedi.
Aklıma geldi celallendim gene bak
Dün de züppenin, sözüm meclisten dışarı, merci (mersi) diyecek olmuştu ama
Çatınca kaşlarımı ben, vazgeçti Fransızlaşmaktan
Gönül borcunu ödemek için
Teşekkür etti, sağ ol dedi, güzelleşti.

"Yaşa" yı " yaşasın"ı unuttu çocuklar
İspanyol'muş gibi her biri varsa "ole" yoksa "ole",
Birde" tamam ya da oldu" yerine
Öyle bir " okey" demeye başladı ki birileri
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık...

Eşin yerini de partner almaya başladı neden bilmem
Televizyonlarda varsa partner yoksa partner,
Kerli ferli insanların ağzında
Partner aşağı partner yukarı
Sanırsınız ki partner, bulunmaz Bursa kumaşı

Efendim, niye mi gülüyorum?
Biz böyleyiz, ağlanacak halimize güleriz



24 Eylül 2015 Perşembe

PATRONLA SÖYLEŞİ

Yetkiyi az vermişsin, dediler
Arttırdı
Zaman geçti aradan
Yetkiyi çok vermişsin dedi canı yananlar
İnsanoğlu işte
Beğendiremiyorsun ki bir şey
Az verdi olmadı
Çok verdi olmadı
Az verdin diyenlerden bazıları
Çok verdin diye haykıranlardan oldu
Yetkilerinden bazılarını aldı elinden
Bazıları memnun oldu amma bazıları da
Varabileceği son nokta bu idi deyip
Bıyık altından güldü.

Baktı ki sakal da kaptırılacak,
Faturayı ödemeyi kabul etti
Kestirip attı.

Bakalım Mevla neyler,

9 Eylül 2015 Çarşamba

TÜRKÇEYİ SEVEN ZAT


Başladı başlayalı programa
Bir kez olsun hoşa kalın çıkmadı ağzından
Allaha ısmarladık da hak getire
Varsa bay yoksa bay, baybay!

“Tamam” ı da unutmuş tamamen,
Söylenen her sözden sonra diyor ” okey.”
Tutturmuş birde
Partner aşağı partner yukarı.
Sanırsınız ki partner bulunmaz Bursa kumaşı

“Oley!” i de çok seviyor sağ olsun
Birde bir geliyooo, yapıyo deyişi var ki
Alfabemizde “r” yok sanki.

Bir sohbette demesin mi birde ben Türkçe aşığıyım
On tümcesinden altısında var anlatım bozukluğu
Üstelik de vurgusuz ve tonlamasız
Ya sabır Allah’ım
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Efendim, niye mi gülüyorum?
Biz böyleyiz,
Ağlanacak halimize güleriz.


7 Eylül 2015 Pazartesi

BİLGEYMİŞ

Eskilerden biri vardı
Göğsüne götürerek ellerini “ tamam” derdi
Karşındaki binmişse küplere ve diyorsa ki:
İllaki bu böyle, dediğim dediktir çaldığım düdüktür
Derdi ona
“Ne diyeyim, öyle diyorsan öyle olsun…”

Cahile laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür.

Korkağın biri olsa gerek derdik alttan alır
Ya cahil, ya da yürekli değil
Fikri sabit, bakışı tekleri sakince dinlerdi
Savunurdu fikrini onlara karşı da
Muhatabının sesi yükselmeye başlayınca anlamsız
Başını eğerek bir yana, bir garip derdi:
“Eyvallah, canın sağ olsun.”

Cahile hendek atlatmak zor da
“Bilge “ olmak ondan kolay mı?
Eskilerden biri vardı; boş sanır, öyle bilirdik
“Derya” imiş sonra anladık…

4 Eylül 2015 Cuma

1 NİSAN

“Firkete oyası” gibisin dedi
İlk kez birinden iltifat mı duyurdum ne
“ Oya” var ya içinde Güngör’cüğüm
Yağlarım eridi bir hoş oldum
“ Hayır” ı da sevmem bilirsin
Her dediğini yaptırttı,
Amiyane olacak ama
Adeta posamı çıkarttı
Bir firkete oyası ile
Efendim
“ Bu kadar şey olamazsın mı?” diyorsun
Değilim zaten
Zokayı yuttun
Bugün 1 Nisan

3 Eylül 2015 Perşembe




ÇOBAN

Ey güzel çoban
Dağdan her inişinde beni düşle
Ve bir buket kır çiçeğinin kokusunu getir.

Unutma ki sen
Kaval sesi ile bütünleşen
Koyunların meleyişini özledim ben.

Nezih insanım, canım
Ben de bilirim Karabaş’ın dostluğunu
Ve bir pınarın buz gibi suyu başında
Yanında eşeğin sırtında kepeneğinle
Sürünü seyrederken
Azığından aldığın doyumsuz tadı.

Bilirim yaşadığın çileyi garibim
Bilirim de
Bildiğim için özlerim seni
Ah! Özlerim seni.


1 Eylül 2015 Salı

ADRENALİNİ YÜKSELTECEKMİŞ!


Saatlerce, sözde
Kılı kırk yararak hazırlandı(!)

Gözlerinde rimel
Dudaklarında kıpkırmızı ruj
Bluz omuzlarda

Atkuyruğu saçlar
Etek kloj

Topuklu ayakkabılar da ayakta

Bindi bir alamete gidiyor kıyamete
Allah sonunu hayır getirsin.