29 Kasım 2011 Salı

SOĞUTUCUYU KULLANMA ZAMANI

İnkar yok
Densizliğin biri bin para
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık derler ya
Doluya koysan almaz boşa koysan dolmaz derler ya
Buzdolabına koyalım biraz
Soğusun...
Sabah ola hayır ola!

28 Kasım 2011 Pazartesi

HODRİ MEYDAN

Densizmişim
Ansızın çalarmışım kapıyı
İnfilak et de görelim.

24 Kasım 2011 Perşembe

BU BAYRAM DA


Zaten telefonun başındaydı
Çalmasıyla aldı ahizeyi eline seksenlik adam
- Alo demeden “alo,” dedi oğlu “ Baba nasılsın?”
Bir senedir bugünü bekliyordu ulu çınar
— İyiyim oğlum, dedi titreyen sesi ile
“ Gelirken ablanı da uğra, enişten gelmedi ise onu da al gel...”
Onu da kaç senedir görmüyordu çok özlemişti



- Onlar Antalya 'ya gitti baba.
- Neyse, dedi baba, diyecek başka bir şeyi varmış gibi
“Sen akşama kalmadan çocukları al da gel bari.
Anan sevdiğin börekten yaptı.”
- Ya baba dedi oğlu, çocuklar çok ısrar etti de
Biz de İzmir’deyiz, bayramını kutlamak için aradım”


Baba, anaya baktı; ana anladı.
“Geçen bayramda da gelmediler
Giderken alo da demediler” diyecek oldu
Üzülmesin diye yuttu
Bir semt ötedeydi oğlu
Pek de ırak değildi kızı
Suçlu aramanın bilinmez var mı manası
Baba mahzunlaştı
Ana ağladı...

18 Kasım 2011 Cuma

1 NİSAN

“Firkete oyası” gibisin dedi
İlk kez birinden iltifat mı duyurdum ne
“ Oya” var ya içinde Güngörcüğüm
Yağlarım eridi bir hoş oldum
“ Hayır” ı da sevmem bilirsin
Her dediğini yaptırttı,
Amiyane olacak ama
Adeta posamı çıkarttı
Bir firkete oyası ile
Efendim
“ Bu kadar şey olamazsın mı?” diyorsun
Değilim zaten
Zokayı yuttun
Bugün 1 Nisan

14 Kasım 2011 Pazartesi

ŞİİR VE ŞAİR ÜZERİNE BİR MÜTALAA

Sır dolu bir dünya mı şiir
Yoksa gerçeği yansıtan bir ayna mı?

Her okuyan kendine özgü bir mana mı çıkartmalı bir şiirden
Yoksa şiir, okuyanı yok mu etmeli kendinde

Kelimeler mi nüfuz etmeli şiire
Şiir mi ayrışmalı kelimelerden

Sahi,
Hayal dünyası ile mi sarmaş dolaş olmalı şiir
Okurla mı yoksa şairle mi kucaklaşmalı

Şiiri özgür mü bırakmalı da
Şaire mi ket vurmalı,
Yoksa kelimelerin önüne set kurup
Seti aşan kelimelerden şiir mi oluşturmalı

Şiir mi kendini yazanda güzel duygular uyandırmalı
Yoksa okuyan mı şiirden haz almalı

Sahi
Şairin bol olduğu bir ülkede şiir fukarası mı olmalı
Yoksa yoksa
Şiirin bol olduğu bir ülkede bir şair mi olmalı?

12 Kasım 2011 Cumartesi

MÜMKÜNATI YOK ARTIK

Mümkünatı yok, dedi
“Bu iş burada bitti.” de dedi
Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz,
Canına minnet oldu karşısındakinin
Öyleyse sen sağ ben selamet, dedi
“ Olamaz böyle bir şey” deyip
Aklında olasılıklar da üretip
Yalvar yakar olacağımı düşünmüş olmalı ki
Gözleri fal taşı gibi açıldı yanıtını duyunca
Gözlerinin güldüğünü de görünce yalansız
Benzi sarardı
Nutku tutuldu
Dişi dili kilitlendi yani
Hesabı yanlış olmuştu bu kez
Oku yaydan çıkmıştı bir kez
Yapılacak bir şey yoktu artık
Blöfü ters tepti garibimin
Bir kez tutturmuştu şansına
İkinci kez de olunca
Hep öyle olacak sanmıştı
Karşısındaki de aptal olmayınca,
Elleri boş kaldı.
Arkasındandan bakakaldı.

9 Kasım 2011 Çarşamba

SERT KAYAYA ÇARPAN ZAT

Öyle bir sert kayaya çaptı ki
Feleğini şaşırdı
Oysa o onu
Çantada keklik sanmıştı

Ne demiş atalar
Her kuşun eti yenmez
Aklı sıra masumcaydı yaptığı amma
Neye uğradığını şaşırdı hayta

Anasından emdiği süt burnundan geldi de
Dünyanın kaç bucak olduğunu öğrendi.

5 Kasım 2011 Cumartesi

BAŞVURULMAYA DEĞER OLMAK

Görüş açısı değiştiği için değişti o…

Sahneden çıkıp
Seyirci koltuğuna geçince beyince
Hem baktı hem de gördü
Sorunları saptadı mesela
Mevzu değişmeliydi değiştirdi
Amaç belirlemeliydi belirledi
Yöntemi sil baştan etmeliydi, etti.
Yani,
Ellerini bağlayıp, benden bu kadar oluyor dememeliydi
Demedi…

Başvurulmaya değer olmak istediği için oldu her şey

Kimine göre kırk dereceden bakmaya başladı hadiselere
Kimine göre beş dereceden
Kimine göre nötr olmayı becerebildiği için iyiye gitti her şey
Kimine göre doksan dereceye erişince güzellik doğdu
Kime göre üç yüz altmış dereceye kadar açılabilmesi başvurulma nedeni oldu.

Haddizatında
Bıkmadan usanmadan, zaman zaman da farkında olmadan
Değişmelisin telkinini kendine yaptı o, evet evet
Düştü kalktı, hayal kırıklığına uğradı, çatladı belki ama kırılmadı
Beyni de şapka çıkardı bu gayretine, gereğini yaptı.

4 Kasım 2011 Cuma

AFERİN ONA

Kader edepsizlerle bir etti onu
Kader deyip, edepsizlerden olabilirdi amma
Eğriyi doğrudan ayırdı garibim,
Edebi edepsizlerden öğrendi,
Gevher oldu,
Aferin ona!

1 Kasım 2011 Salı

DÜŞÜNMEYE BAŞLAYAN ADAM

İltifat gösterdi ömrü uzun olası
Maiyetindekilere mahçup olmadı
İtibarı arttı, şevki arttı
Ezersem terakki ederim derdi hep
Hayır, suçlu değil denilebilirdi belki
Öyle görmüştüm;
Sorgulamaya hacet görmedi kendini
Bilgisi de kifayetsizdi belki
Neden de demedi
Ve bir gün
Aykırı bir kadın
Külahını önüme koyup düşünmesine vesile oldu
Doğrularını düşünüp sorgulamaya başladığımdan belki,
Yaşama iltifat, kişiye iltifat, kendime iltifat,
Kendini daha mı iyi hissetmeye başladı ne?