31 Ağustos 2016 Çarşamba



NE MUTLU SANA


Sen ki diyorsan alnım ak
Sen ki diyorsan yüzüm pak
Sen ki diyorsan göğsünü gere gere
Ben hoşnudum kendim ile
Ne mutlu sana…

Sen ki diyorsan gelecek benim
Sen ki diyorsan yaşam benim
Sen ki kabullenebilmişsen günahını da
Ne mutlu sana…

Sen ki almadan verebilensen
Sen ki zararından dönebilensen
Sen ki ileride ışık görebilensen
Ne mutlu sana…

Sen ki affetmeyi bilebilensen
Sen ki doğruyu seçebilensen
Sen ki dünyaya gülebilensen
Ne mutlu sana dost,
Ne mutlu sana…

10 Ağustos 2016 Çarşamba

PATRONLA SÖYLEŞİ

Yetkiyi az vermişsin, dediler
Arttırdı
Zaman geçti aradan
Yetkiyi çok vermişsin dedi canı yananlar
İnsanoğlu işte
Beğendiremiyorsun ki bir şey
Az verdi olmadı
Çok verdi olmadı
Az verdin diyenlerden bazıları
Çok verdin diye haykıranlardan oldu
Yetkilerinden bazılarını aldı elinden
Bazıları memnun oldu amma bazıları da
Varabileceği son nokta bu idi deyip
Bıyık altından güldü.

Baktı ki sakal da kaptırılacak,
Faturayı ödemeyi kabul etti
Kestirip attı.

Bakalım Mevla neyler,
Neylerse güzel eyler.


27 Temmuz 2016 Çarşamba


AŞI BOYALI BİR EV

Aşı boyalı bir evde
Bir benzeti ressamım
Giysim bir bermuda
Besbeterim

Kara tavukgillerden
Bir kuşa aşığım
Nameler yazarım ona
Mısralar dizelim
Ama redifsiz
Ama kafiyesiz
Benim gibi besbeter


25 Temmuz 2016 Pazartesi


KIMILDAN BİRAZ

Kötü başladı güne yine
Miskin mislin oturdu yerinde
Baktı olacak gibi değil
Azarladı kendini,
Kendine gel Fırtına, dedi
Kalktı, elini yüzünü yıkadı
Bir bardak da çay yaptı
Amiyane olacak amma
Motor hırlamaya başladı
Azıcık daha gaza ihtiyacı vardı
Ütülü pantolonunu indirdi askıdan
Temiz de bir gömlek aldı
Yumuşatıcı kokan
Melisa’yı aradı sonra
Biraz çıkalım mı, dedi
Boş attı dolu tuttu aslında
Olur diyeceği tuttu Melisa’nın
İşte bu dedi Fırtına
Babaannesi ne derdi,
Otur otur ile oğlan güvey
Kız gelin olmaz
Kımıldan biraz.


19 Temmuz 2016 Salı


KIR KOKULU ÇAY

Şükür günü bugün vezni belaya
Dolunayda parlayan güneşsin sen
Serin havada ılık esen rüzgâr
Kır kokulu çayla ne güzel gider.

11 Temmuz 2016 Pazartesi


DENİZ’E SESLENİŞ

Cav cav ediyor garibim
İşi yapacak olan ben olduktan sonra
Bir ay değil bin sene mühlet verse kaç yazar?
Tehdidi mehdi bırakıp gönlümü alsın da hele bir
Denizciler Caddesine uğrayıp muradın başım gözüm üstüne demek kolay

2 Temmuz 2016 Cumartesi

BİR KOMŞULUK HİKÂYESİ

Mademki komşuydular
Komşuluk hukukuna
Çalabilirdi gecenin bir yarısı da olsa kapısını
Merhabalaşmışlıkları da yoktu pek amma,
Komşuluk hatırına çaldı kapısını


Toparlandı komşu,
Bayramdı da, bayramda gelene ne oldu denilmezdi
Bayramda olmasa fark etmezdi insan gibi insandı komşu
Gülümsedi,
— Hoş geldiniz, buyurun efendim, dedi.


Ağlamaya ihtiyacı vardı komşunun
Ağlamanın da ötesinde başını koyacağı bir omuza
Sarıldı komşusuna, koydu başını göğsüne
Dakikalarca ağladı içini çeke çeke
Komşu, ne oldu diye sormadı
O anlatmadıysa da o anladı


Ertesi günü bayramın son günüydü
Erkenden çaldı komşunun kapısını
Dedi:
—Bayramın kutlu olsun komşu, var mısın sabah kahvesine?

30 Haziran 2016 Perşembe


İTİRAF

Değişeceğim dedi
Güldük
Değişmeye başladı
Şaştık
O, değişti büyüdü
Biz yerimizde saydık

29 Haziran 2016 Çarşamba


KIMILDAN BİRAZ

Kötü başladı güne yine
Miskin mislin oturdu yerinde
Baktı olacak gibi değil
Azarladı kendini,
Kendine gel Fırtına, dedi
Kalktı, elini yüzünü yıkadı
Bir bardak da çay yaptı
Amiyane olacak amma
Motor hırlamaya başladı
Azıcık daha gaza ihtiyacı vardı
Ütülü pantolonunu indirdi askıdan
Temiz de bir gömlek aldı
Yumuşatıcı kokan
Melisa’yı aradı sonra
Biraz çıkalım mı, dedi
Boş attı dolu tuttu aslında
Olur diyeceği tuttu Melisa’nın
İşte bu dedi Fırtına
Babaannesi ne derdi,
Otur otur ile oğlan güvey
Kız gelin olmaz
Kımıldan biraz.

21 Mayıs 2016 Cumartesi

BERAT KANDİLİ

Söz lafta kalmasın artık dedi
Geçmişi külledi
Yarınlar için açtı kolları semaya
Berat kandiliydi bugün
Heyecanı ondandı
Tövbe istiğfar etti günahlarına
Yuyup yıkadı gönlünü, gül dikti
Bülbül selam verdi gülü görünce
Selam gönlünü hoş etti
Hayırlara vesile olmasını diledi kandilin
Hayır diledi, hayırlar olacağına inandı
Güç buldu bundan
Yarın bir başka gündü artık onun için
Dua etti gönülden
Bir hafifledi bir hafifledi
Yaşama yeniden başladı
Demek ki gün bugünkü günmüş.
Hoş geldin, doğum günün kutlu olsun.

12 Mayıs 2016 Perşembe

KIR KOKULU ÇAY

Şükür günü bugün vezni belaya
Dolunayda parlayan güneşsin sen
Serin havada ılık esen rüzgâr
Kır kokulu çayla ne güzel gider.

9 Mayıs 2016 Pazartesi

SOĞUTUCUYU KULLANMA ZAMANI

İnkar yok
Densizliğin biri bin para
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık derler ya
Doluya koysan almaz boşa koysan dolmaz derler ya
Buzdolabına koyalım biraz
Soğusun...
Sabah ola hayır ola!


2 Mayıs 2016 Pazartesi


BABAANNE DERDİ

Kötü başladı güne yine
Miskin mislin oturdu yerinde
Baktı olacak gibi değil
Azarladı kendini,
Kendine gel Fırtına, dedi
Kaktı, elini yüzünü yıkadı
Bir bardak da çay yaptı
Amiyane olacak amma
Motor hırlamaya başladı
Azıcık daha gaza ihtiyacı vardı
Ütülü pantolonunu indirdi askıdan
Teme de bir gömlek aldı
Yumuşatıcı kokan
Melisa’yı aradı sonra
Biraz çıkalım mı, dedi
Boş attı dolu tuttu aslında
Olur diyeceği tuttu Melisa’nın
İşte bu dedi Fırtına
Babaannesi ne derdi,
Otur otur ile oğlan güvey
Kız gelin olmaz
Kımıldan biraz.

25 Nisan 2016 Pazartesi

DEĞİŞ TOKUŞ

Değiş tokuş edecektik anlaşamadık
Ban aklımı koydum o da fikrini
Akıl fikri, fikir de aklı tamamladı
Günü karlı kapattık iyi oldu…

25 Mart 2016 Cuma


AH BENİM EFE AMCAM!

Patladı birden
Açtı ağzını yumdu gözünü
Belli ki dolmuştu Efe Amcam
Rahatlamak için patlaması gerekiyordu
Kabak benim başıma patladı
Saydı döktü tüm günahımı önüme.
Maazallah, ya Şevki’ye patlasaydı
Söylemesi bile ürkütücü ama kan çıkardı Allah korusun
Verilmiş sadakam varmış Efe amcam…

12 Mart 2016 Cumartesi


DERSİMİZ YARATICI YAZI YAZMA

Ders yaratıcı yazı çalışmasıydı
Öğretmen söyledi konuyu
Talebeler
Başladılar oflayıp puflamaya yine
“ilham “gelmiyor yazamıyoruz öğretmenin demeye
Mazeret sürüyle maşallah
Motive sözler söyledi muallim, olmadı tabi
Yazmanın öneminden bahsetti
Ağız eğildi, burun kıvrıldı, suratlar asıldı
Öğretmen sopayı çıkarttı
Yetmedi, bırakırım sizi sınıfta dedi
Meğerki “ilham”ı saklamış çocuklar bir yerlere
Kaytaramayacaklarını görünce çıkarttılar yine
Yumuldular deftere, kâğıda kaleme
Bir yazdılar bir yazdılar, pir yazdılar
Dakikalar su gibi aktı gitti
Ürettikleri değişik şeylere kendileri de şaştı
Ağızları kulaklarına vardı
Keyifleri yerine geldi
“Vay be biz neymişiz de
Farkında değilmişiz” dediler…

Sözün özü
Bu güzel yapıtlar tehditsiz çıkmalıydı ortaya
Alışmışız ne yazık ki
Okumamaya/yazmamaya
Vur patlasın çal oynasın demeye
Armut piş ağzıma düş demeye
İş yapmamak için mazeret üretmeye
Kenarda görünüp ortada bulunmaya
Zoru görmeden de kolları sıvamamaya…

Maalesef her şey esli hamam esli tas
Biz kırk kişiyiz
Otuz dokuzumuz birbirimize benzeriz
Ağlanacak halimize güleriz.



9 Mart 2016 Çarşamba

AH BENİM EFE AMCAM!

Patladı birden
Açtı ağzını yumdu gözünü
Belli ki dolmuştu Efe Amcam
Rahatlamak için patlaması gerekiyordu
Kabak benim başıma patladı
Saydı döktü tüm günahımı önüme.
Maazallah, ya Şevki’ye patlasaydı
Söylemesi bile ürkütücü ama kan çıkardı
Verilmiş sadakam varmış Efe amcam…

8 Mart 2016 Salı

MASAL YAZMAK
Madem ki kimseyi güldürmeden kendine
Hayallerini üleşmek istersin âlemle
Küçük ve büyük çocukları
Bir âlemden başka âleme götürmektir emelin
Mesela bak,
Ayhan’ı padişahın kızı ile baş göz ederken
Nurcan’ı sultan etmek saraya,
Devi yola getirmek,
Kargayı tilki ile aldatmamak
Olmazları olmaz etmek güzeldir be,
Haydi, masal yazalım.

27 Şubat 2016 Cumartesi

AĞLADI

Bir şeyler oldu,
Belki geçmişinden bir şeyler anımsadı
Belki bir derdi depreşti,
Orta yerde
Başladı ağlamaya

Herkes bir hoş oldu, dondu kaldı
Herkes mazisinde bir yerlere gitti bir an
Bir kişi yanaşıp da yanına
Omzuna dokunmaya cesaret edemedi

Şen şakrak biriydi
Gam kasvet uğramazdı belli ki yanına
Eli de açıktı gönlü de
Bu gözyaşları sana yakıştı mı be diyeceğim amma…


26 Şubat 2016 Cuma

YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ

Bir peri bir periye
Bir papazla bir pazar günü
Gök bir pire iletmiş
Pire pirelenmiş demiş “ Bu ne iş?”
Dağıtmak için kafayı pire
Gök gözü ile göğe göz atmış
Boyamış göğü, göğü gökçek etmiş
Pisboğaz bir pisi kızmış bu işe
Pireyi veren periyi
Perişan etmek için girişmiş bir işe
Pes etmiş peri çok geçmeden,
On peni vermiş kediye
Pire gurur etmiş bunu
Trene binip gitmiş
Yorgan gitmiş kavga bitmiş.

9 Şubat 2016 Salı


GÜLDÜ GEÇTİ

Tabaka altındandı
Sihirli değneği ile dokundu
Tabaka teneke oldu

Gülmeyen kalmadı köyde bu olaya
Tefe koyup çaldılar
Garip garip güldüler

Onlarla o eğlendi aslında
Anlamadı garipler
Gülen mutlu güldüren mutlu

Dediler denmeyecek şeyleri
Siz öyle sanın dedi
Başka da bir şey demedi
Güldü geçti.

8 Ocak 2016 Cuma


BEYLİK BEYLİKTİR

Bir tezahürat bir alkış
Tebrikler, gözyaşları
Rüyada görsem hayra yormazdım yaşadıklarımı
Ayaklarımı yerden kestiler, onsuzlara aldılar
En büyük sensin dediler,
Bağırdılar çağırdılar
Belliydi, gerisi de gelecekti amma
—Kalk artık sözü ile uyandım…

Rüyada olsa, hülya da olsa
Beylik beyliktir işte!

1 Ocak 2016 Cuma

ÇOBAN

Ey güzel çoban
Dağdan her inişinde beni düşle
Ve bir buket kır çiçeğinin kokusunu getir.

Unutma ki sen
Kaval sesi ile bütünleşen
Koyunların meleyişini özledim ben.

Nezih insanım, canım
Ben de bilirim Karabaş’ın dostluğunu
Ve bir pınarın buz gibi suyu başında
Yanında eşeğin sırtında kepeneğinle
Sürünü seyrederken
Azığından aldığın doyumsuz tadı.

Bilirim yaşadığın çileyi garibim
Bilirim de
Bildiğim için özlerim seni
Ah! Özlerim seni