11 Ocak 2013 Cuma

           AYDEDE       
                                  
            Gecenin bir vaktinde,
            Gözleri, döktü defteri önüne
            Bir anlattı, bir anlattı, pir anlattı.

            Yüzünün kızarıp kızarmadığından
            Emin değilim amma
            Başı düştü önüne...
            Belki utandı garibim
            Belki,
            “ Bekâra eş boşamak kolaydır dostum!”
            Belki de,
            “ Şu dünyada akıl vermediğim zat kalmadı” dedi.

            Açıklık getirdi Aydede
            “Paslanmış kilitsin sen “dedi
            “Kilidin hasısın” da dedi
            “Dört yanında yağlar
            Üstelik hazır eden sensin”
            Göz ucuyla baktı ona
            Bunları kendi bilmiyor muydu,?
            Ya sabır çekti.

            Gecenin bir vaktinde
            Yıldızların tümü tepesinde
            Konuşan Aydede,
            Yakalamışken zavallıyı
            Formda da belli
            Hem  iğneliyor
            Hem  gaz veriyordu.

            “Sus” diyemedi
            Konuşursam susar belki dedi
            Ses tonu sert,
            “Dönmüyor kilit işte” dedi
            Uzattı kilidi ve ekledi:
            “İnanmıyorsan bir de sen bak,
            Pohpohlamakla olsaydı bu iş
            Gazın da pompanın da hassı bende
            Aklını kendine sakla Aydede!”

            “ Ne halin varsa gör de şuna ”dedi
             Yıldızlardan biri Aydede'ye
             Ve de  ekledi:
            “Ukalaymış da üstelik...”         
            Yukarıda söyledikleri ne ise de                                                                      
             Aşağıdaki,
            Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı” oldu biraz
            Arslan yatağından  bellidir...    
                                                                                        
            Gün kötü geçti onun için
            Aydede mi etkili oldu bunda
            Yıldızlar mı bilinmez
            Farkındayım ben demedi bakın
            Hani derler ya,
            Suç gelin olmuş,
            Sahiplenmemiş kimse...

            Ertesi gün,
            Bir kilide baktı o
            Bir de yağa
            Ertesi gün de öyle yaptı o
            Ertesi günde.

            Offff dememek olası değildi onun için,
            Tepesinde Aydede,
            Fark etmiyor gibi yazsa kaç yazar hani
            Gözleri üzerinde
            Kararlı da belli
            Atmazsa adım
            Başlamazsa bir yerlerden
            “İnsan yerine koyduk da seni
            Bir şeyler dedik “diyecek gibi
            Ve hep birlikte yıldızlar
            Saklandıkları yerlerden çıkıp
            El vurarak seslik oluşturacaklar
            Baskı kuracaklar, diyecekler Aydede’ye:
            “Ne hali varsa görsün, ne halin varsa görsün”

            Tıkla çıt arasında bir ses
            Aynı sesi telaffuz olanaksız
            Çalışan anahtar ne güzel de açıyor kilidi
            Her kilitlenişinde
            En küçüğün elinde bahsettiğim kilit
            Ve söz meclisten dışarı
            Izbandut gibi biri
            Kan ter içinde üstelik elinde de bir kilit,
            Anahtarı içinde,
            İçinde de, dönmüyor ki dönmüyor
            Anahtar paslı değil, paslı olan kilit
            Belli ki paslanmış iyice...
            Aydede’nin bir gözü orada
            Bir gözü üstünde
            Korkarım patlayıp haykıracak şimdi:
            Kımıldasana,
            Sözümü havada bırakarak onurumu kırmasana.
                                                                                 
            Derken, bir alkış koptu birden
            Mini mini bir yıldız
            Alkışladı, coşkulu gibi geldi ona
            Alaya mı aldı bilmem
            Elimi yüzümü yıkadığını görmüş
            Hem saf hem deneyimsiz
            Mana çıkartmış
            Sabırla koruk helva olur deyip
            Sıvayacak kolları sanmış
            Başlarsam bitireceğine yürekten inanmış,
            Bir anlattı bir anlattı Aydede’ye
            Kımıldattın onu, dedi gerisi gelecek
            Aydede de gülümsedi,
            Dedi, ölü toprağını atsa üzerinden bir
            Akşam olunca,
            Oldu olmadıyı geçip
            Bir şeyler yaptım dese
            O yıldız, yıldızı olacak
            Elimden tutmaya karar verdi,
            Koştu geldi kondu avucuma dese bu yeter,
            Yürüyecek de işte
            Paslanmış iyice
            Ümidini yitirenler,
            Bırakın ne hali varsa görsün demiş,
            Yaşam bu işte,
            Ümit bu işte;
            Bu kez olacak
            Binin bin biri var...

            Sözün özü,
            Yürüdüğün düz yolda bile patlayabilir
            Lastik bir gün,

            Duyan da, tövbe yarabbi...                           



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder