28 Ağustos 2015 Cuma


ÂŞIK OLDUĞUM ADAM

Herkesten farklı o
Masmavi gözleri var
Boy da dalyan nazardan saklasın Allah
Dememi beklemeyin
Hem tıknaz hem de saç telinin sayısı üç beş
Amma velâkin
Herkesten farklı o,
Benim âşık olduğum adam o

İnci değil dişleri
Boş gezenin boş da kalfası
Genel kültür derseniz koskocaman bir sıfır
İki çift lafı da getiremezdi bir araya amma
Herkesten farklı o
Âşık olduğum adam o
Hafiften aksak
Meclislerde de aranmaz pek
Üç beş kitap okumuş mudur derseniz
Yanıtım sanmam olacak amma
Herkesten farklı o
Benim âşık olduğum adam o.
Romantik takılmaz
Babacan da değil hani
Hippi kılıklı ve de
Ter kokusu erkeğin parfümüdür diyenlerden amma
Âşık olduğum adam o
Görenlerin asılır suratı
Sesi de bet
Sanat manat hak getire zaten
Fildişi kule nedir bilir mi bilmem amma
Çapağı görse mertek sanır
Herkesten farklı o
Çünkü âşık olduğum adam o
Annemle babamın gözleri patladı onu görünce o gün
Gül gibi kızları böyle bir adamla, aman Allahım!
Tacizden hapis de yattığını da duyunca çıldırdılar
Empati kurdum hemen
Haklıydılar amma
Gönlüm ona konmuştu işte
Âşık olduğum adam bu olmuştu işte
Cebinde metelik yok
Benim altımda son model bir araba
Anlattılar, psikologa götürdüler apar topar
Sandılar ki gözüm kör olmuş
Ama herkesten farklı o
Âşık olduğum adam o
Düğünümüzde
Kulaklarımla duydum,
Büyük konuştun dedi biri babama
Büyük lokma ye büyük konuşma dememişler boşuna
Pek çok kişi yan yana görünce onunla bizi
Tövbe istiğfar getirdiler
Ve dahi
Sıraya girdiler bizi kutlamak için sağ olsunlar
Kadının yaşı erkeğin yaşının yarısı olmalı safsatasını da
Kinayeli hissettirdiler
İçlerinden bir yerleri ile güldüler mi bilmem amma
Yakıştılar, maşallah dediler
"Bir yastıkta kocasınlar"ı da eklediler

22 Ağustos 2015 Cumartesi


HAKİKATE PARMAK BASMAK

Sabahtan niyetlendi
Atacaktı ağı
Attı.

Dolmadı ağ
Amma velâkin
İnatçıydı, yarın bir kez daha dedi
Dediğini de yaptı
Attı ağı, havanda su dövdü.

Görenler bir garip baktı
Aldırmadı,
Anlattı gayesini gördüklerine
İlgi görmedi,
Baktı olacak gibi değil
Vazgeçmek de erdemliktir dedi
Duyanlar: aferin, işte bu dediler
Gördüğü ilgiye kendi de şaştı

Boşları koyuca bir kenara
Büyümeye başladı…

21 Ağustos 2015 Cuma


AYDEDE


Gecenin bir vaktinde,
Gözleri, döktü defteri önüne
Bir anlattı, bir anlattı, pir anlattı.

Yüzünün kızarıp kızarmadığından
Emin değilim amma
Başı düştü önüne...
Belki utandı garibim
Belki,
“ Bekâra eş boşamak kolaydır dostum!”
Belki de,
“ Şu dünyada akıl vermediğim zat kalmadı” dedi.

Açıklık getirdi Aydede
“Paslanmış kilitsin sen “dedi
“Kilidin hasısın” da dedi
“Dört yanında yağlar
Üstelik hazır eden sensin”
Göz ucuyla baktı ona
Bunları kendi bilmiyor muydu?
Ya sabır çekti.

Gecenin bir vaktinde
Yıldızların tümü tepesinde
Konuşan Aydede,
Yakalamışken zavallıyı
Formda da belli
Hem iğneliyor
Hem de gaz veriyordu.

“Sus” diyemedi
Konuşursam susar belki dedi
Ses tonu sert,
“Dönmüyor kilit işte” dedi
Uzattı kilidi ve ekledi:
“İnanmıyorsan bir de sen bak,
Pohpohlamakla olsaydı bu iş
Gazın da pompanın da hassı bende
Aklını kendine sakla Aydede!”

“ Ne halin varsa gör de şuna ”dedi
Yıldızlardan biri Aydede'ye
Ve de ekledi:
“Ukalaymış da üstelik...”
Yukarıda söyledikleri ne ise de
Aşağıdaki,
Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı” oldu biraz
Aslan yatağından bellidir...

Gün kötü geçti onun için
Aydede mi etkili oldu bunda
Yıldızlar mı bilinmez
Farkındayım ben demedi bakın
Hani derler ya,
Suç gelin olmuş,
Sahiplenmemiş kimse...

Ertesi gün,
Bir kilide baktı o
Bir de yağa
Ertesi gün de öyle yaptı da
Ertesi gün de.

Offff dememek olası değildi onun için,
Tepesinde Aydede,
Fark etmiyor gibi yazsa kaç yazar hani
Gözleri üzerinde
Kararlı da belli
Atmazsa adım
Başlamazsa bir yerlerden
“İnsan yerine koyduk da seni
Bir şeyler dedik “diyecek gibi
Ve hep birlikte yıldızlar
Saklandıkları yerlerden çıkıp
El vurarak seslik oluşturacaklar
Baskı kuracaklar, diyecekler Aydede’ye:
“Ne hali varsa görsün, ne halin varsa görsün”

Tıkla çıt arasında bir ses
Aynı sesi telaffuz olanaksız
Çalışan anahtar ne güzel de açıyor kilidi
Her kilitlenişinde
En küçüğün elinde bahsettiğim kilit
Ve söz meclisten dışarı
Izbandut gibi biri
Kan ter içinde üstelik elinde de bir kilit,
Anahtarı içinde,
İçinde de, dönmüyor ki dönmüyor
Anahtar paslı değil, paslı olan kilit
Belli ki paslanmış iyice...
Aydede’nin bir gözü orada
Bir gözü üstünde
Korkarım patlayıp haykıracak şimdi:
Kımıldasana,
Sözümü havada bırakarak onurumu kırmasana.

Derken, bir alkış koptu birden
Mini mini bir yıldız
Alkışladı, coşkulu gibi geldi ona
Alaya mı aldı bilmem
Elimi yüzümü yıkadığını görmüş
Hem saf hem deneyimsiz
Mana çıkartmış
Sabırla koruk helva olur deyip
Sıvayacak kolları sanmış
Başlarsam bitireceğine yürekten inanmış,
Bir anlattı bir anlattı Aydede’ye
Kımıldattın onu, dedi gerisi gelecek
Aydede de gülümsedi,
Dedi, ölü toprağını atsa üzerinden bir
Akşam olunca,
Oldu olmadıyı geçip de
Bir şeyler yaptım dese
O yıldız, yıldızı olacak
Elimden tutmaya karar verdi,
Koştu geldi kondu avucuma dese bu yeter,
Yürüyecek de işte
Paslanmış iyice
Ümidini yitirenler,
Bırakın ne hali varsa görsün demiş,
Yaşam bu işte,
Ümit bu işte;
Bu kez olacak
Binin bin biri var...

Sözün özü,
Yürüdüğün düz yolda bile patlayabilir
Lastik bir gün,

Duyan da, tövbe yarabbi...











19 Ağustos 2015 Çarşamba


AĞLADI

Bir şeyler oldu,
Belki geçmişinden bir şeyler anımsadı
Belki bir derdi depreşti,
Orta yerde
Başladı ağlamaya

Herkes bir hoş oldu, dondu kaldı
Herkes mazisinde bir yerlere gitti bir an
Bir kişi yanaşıp da yanına
Omzuna dokunmaya cesaret edemedi

Şen şakrak biriydi
Gam kasvet uğramazdı belli ki yanına
Eli de açıktı gönlü de
Bu gözyaşları sana yakıştı mı be diyeceğim amma…

SERT KAYAYA ÇARPAN ZAT

Öyle bir sert kayaya çaptı ki
Feleğini şaşırdı
Oysa o onu
Çantada keklik sanmıştı

Ne demiş atalar
Her kuşun eti yenmez
Aklı sıra masumcaydı yaptığı amma
Neye uğradığını şaşırdı hayta

Anasından emdiği süt burnundan geldi de
Dünyanın kaç bucak olduğunu öğrendi.