DÖRT BIÇKIN

Emekli oldu,
İkramiyesinin kuruşuna dokunmadan
Bir baraka aldı varoştan
Sağını solunu düzeltti, içini düzenledi
Kitaplar aldı koydu içine
İlanlar astı camına
Kitaplar bekliyor içeride okunmak için dedi
Gelenler çay da ikram edecekti
Birde albenili bir semaver edindi.

Güldüler geçtiler
Mahallemize bir deli gelmiş dediler


Aylar yıllar sonra bir gün
Bardaktan başarırcasına yağmur vardı
Birkaç bıçkın o an oradan geçiyordu
Kerhen de olsa giriş yaptılar
Güler yüzle karşılandılar
Çaylar da verilince ellerine bir hoş oldular.

Yağmurun dineceği mineceği yoktu
Bir zaman iki zaman sonra
Oflamayı puflamayı, bakışmayı bıraktılar
Kitapların başına gittiler
Başladılar karıştırmaya,
Derken ısındılar birbirlerine
Dört bıçkın dört kitap aldı eline
Çaylarını da tazelediler
Heceleyerek de olsa başladılar okumaya

Bu okuma iyi geldi dört bıçkına
Oradan ayrılırken o gün
Sözlerle değil gözlerle konuştular
Evlerine içkilerle değil
Birer kitapla döndüler.

Aferin onlara!

İTİRAF

VERDİK KARARIMIZI
KURDUK KARARGÂHIMIZI
ÇALIŞSAYDIK KARDAN ŞATO YAPACAKTIK
ÇALIŞMADIK, KARDAN ADAM. OLDUK

Aferin bize (!)

MELİSA

Güzel bir iş yaptığını düşündü
Ahaliyi de dinlemeye karar verdi
“Dostlar, buyurun konuşun” ” dedi
Her kafadan bir ses çıkmaya başladı anında
Bağırışlar çağırışlar oldu
İtişip kakışanlar oldu
Kimse kimsenin dediğinden bir şey anlamadı,
Her laf güme gitti.

Kızdı, vurdu yumruğunu masaya kadın
Dedi:
“Kesini böyle de olmaz ki.”
Kestiler,
Kesmekle de yetinmediler söylendiler:
“ Nasıl olacaktı ki,
Kadına bakın,
Ne dedi ne yaptı,
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

Olaya şahit olanlardan biri de Melisa idi
Melisa Metin’in yaşındaydı
Kibardı, nazikçe dile getirirdi düşündüğünü hep
Anneciğine de öyle yaptı,
Dedi:
Konuşun demeden önce
Anlatsa mıydın ki nasıl konuşmaları gerektiğini
Beklentini.

Evet dedi kadın,
Yanlışı biz yaptık
Nasıl konuşacaklarını bilir sandık
Konuşun demeden evvel anlatmalıydık


Altı yaşındaydı Melisa
Gülümsedi eksik dişleriyle
Annesinin kendisine dediğini
Annesine sattı,
Dedi:

Aferin sana!

TEMCİT PİLAVI

Dinlemedik rahmetli dedenin sözünü
Dedikleri bir kulağımızdan girdi ötekinden çıktı
Söz verdik
Sözünde ötesinde sözler verdik
Sandık ki unutulur gider.

Unutulmadı, hep gündemde
Temcit pilavı gibi sabah akşam önümde
Laf ağızdan bir kez çıkar derdi dedem
İki düşünür bir konuşur adam gibi adam

Yapacak bir şey yok gayrı
Ya verilen sözler tutulacak
Ya da tükürülen yalanılacak.
Geri adam atılacak

Şükür ki verilen sözler atla deve değildi
Kerhen de olsa yerine getirilebilirdi
Akılsız başın zahmetini ayaklar çeker misali
Girdik koluna gittik sinemaya onunla
Birer de patlamış mısır aldık mecburen
O kadar milletin içinde
O bana yedirdi ben ona, tövbe yarabbi

Aferin bana.

VELEV Kİ

1
Velev ki,
Muhatabım değil o benim,
Sildim defterden onu ben dedim
Şaka kabul edip gülüp geçseydi
Şakaya vurup
Ben de onu sildim deyiverseydi
İşin aslını astarını öğrenmeden
Yüzüme bakamayacak hale gelmeseydi
Ağzına geleni sayıp dökmeseydi
2
Gaza gelmemiş
Ağzına geleni sayıp dökmemiş
Aferin ona!

PARANIN ZAMAN DEĞERİ

Bir sabır etti
İki sabır etti, dinledi
Beş sabır etti
Konu sıkıcıydı
Anlatılandan bir şey de anlamıyordu
Sabır taşı çatladı
Paranın zaman değerini anlatana
Paranın zaman değeri olur da
Olmaz mı benim zaman değerim dedi
Ayıbı mayıbı bir yana bırakıp
Dinlemeye nokta koydu
Söylene söylene çekti gitti.

Bir zaman sonra
Taktı kafasına paranın zaman değerini
Zaman aşağı zaman yukarı
Okudu, öğrendi, araştırdı mevzuyu
Araştırdıkça sevdi
Sevdikçe araştırdı
Boş gezenin boş kalfasıydı bir zamanlar
Geliştirdi kendini
Zamanla
Zaman konusunda uzman oldu alkışlandı
Aferin ona!

PARANIN ZAMAN DEĞERİ

Bir sabır etti
İki sabır etti, dinledi
Beş sabır etti
Konu sıkıcıydı
Anlatılandan bir şey de anlamıyordu
Sabır taşı çatladı
Paranın zaman değerini anlatana
Paranın zaman değeri olur da
Olmaz mı benim zaman değerim dedi
Ayıbı mayıbı bir yana bırakıp
Dinlemeye nokta koydu
Söylene söylene çekti gitti.

Bir zaman sonra
Taktı kafasına paranın zaman değerini
Zaman aşağı zaman yukarı
Okudu, öğrendi, araştırdı mevzuyu
Araştırdıkça sevdi
Sevdikçe araştırdı
Boş gezenin boş kalfasıydı bir zamanlar
Geliştirdi kendini
Zamanla
Zaman konusunda uzman oldu alkışlandı
Aferin ona!

AŞI BOYALI BİR EV

Aşı boyalı bir evde
Bir benzeti ressamım
Giysim bir bermuda
Besbeterim

Kara tavukgillerden
Bir kuşa aşığım
Nameler yazarım ona
Mısralar dizelim
Ama redifsiz
Ama kafiyesiz
Benim gibi besbeter